Buradasınız: Anasayfa » Medya » Hayat Devam Ediyor beni çok ağlattı, bu dizide gülmek istiyorum | 28 Temmuz 2013 Pazar 03:22

Hayat Devam Ediyor beni çok ağlattı, bu dizide gülmek istiyorum

Apartman hayatını konu alan komedi dizisi ‘Yüksek Giriş’in güzel ve sempatik sarışını Sera Tokdemir, 'Bizim set apartmanımız. Ben ve oyuncu arkadaşlarım apartman sakini, yönetmenimiz İsa Yıldız ise yöneticimiz gibi' dedi.

Bu akşam atv'de ilk bölümü ekrana gelecek olan ‘Yüksek Giriş' isimli komedi dizisinde ‘Ece' karakterini canlandıran Sera Tokdemir, seti diziye de konu olan apartmana benzetti. Tokdemir, “Çok keyifli bir set ortamımız var. Sanki setimiz apartmanımız, ben ve oyuncu arkadaşlarım kendi içimizde apartman sakinleri, yöneticimiz de İsa Yıldız” dedi. Başrolleri Umut Kurt, Bekir Çiçekdemir ve Tuna Orhan'la paylaşan Tokdemir, hem diziyi hem duygularını anlattı. Bir diziyi bitirip yeni bir diziye ‘Yüksek Giriş'e başladınız. Duygu ve düşüncelerim her proje için ortak; içinde bulunduğum projeye maksimum fayda sağlayabilmek. Amacımız anlatılan hikâyeye en doğru şekilde hizmet ederek seyirciye aktarmaya çalışmak. Ben de elimden geldiğince bunu yapmaya çalışıyorum. Çok keyifli bir set ortamımız var. Sanki setimiz apartmanımız, ben ve oyuncu arkadaşlarım kendi içimizde apartman sakinleri, yöneticimiz de İsa Yıldız. Bu projede neden olmak istediniz? Hayat Devam Ediyor'da çok ağlamıştım ondan. (Gülüyor) Şaka bir yana, kısmetimde bu proje varmış ki Yüksek Giriş ailesine katıldım. Ece karakterini sevdim. Aslında gıcık oldum biraz ve o olmak, onu sevmek istedim. İlk kez bir sit-com'da yer almak ve daha önceki projelerde olduğu gibi burada da yeni deneyimler edinmek heyecan verici.

Bize bu dizide oynadığınız Ece'den söz eder misiniz? Ece titiz, naif, düzenli, gıcık ve pek akıllı. Oynadığım her karakter, kendi içimden bulup çıkardığım bir ben. Dolayısıyla ikimizin ortak yönleri var. Yoksa bile yakın bir yerde buluşmaya çalışıyorum. Benzemediğimiz bir konu var ki o da aşk. Ece âşık olsa bile duvarlarını kaldırmayabiliyor; ben âşık olduğumda ise gözüm hiçbir şey görmüyor.

Yüksek Giriş, bir anlamda bitmek üzere olan apartman hayatını anlatıyor değil mi? Yüksek Giriş'teki her karakter, sanki alt komşunuz, yan komşunuz, üst komşunuz. Apartmandaki herkes içimizden birileri. Karmaşalar, tatlı sert atışmalar ve bunun gibi durumlardan çıkan komik bir apartman hikâyesini anlatıyor. Sizi hep güler yüzlü pozitif olarak görüyoruz. Hayata nasıl bakıyorsunuz?

Canım isterse gülüyorum ki canım genelde gülmek istiyor. Surat astığım zamanlarda çok çekilmez de olabiliyorum ama nasıl göründüğümden çok nasıl hissettiğimle ilgileniyorum. İçimden nasıl geliyorsa öyle yapıyorum. Olumlu olmanın verdiği hissiyat en güzel olan. Hayattan bir şey beklemiyorum. Beklersem gelmeyebilir, o kadar zamanım da olmayabilir; istediğim bir şey varsa ben ona doğru hareket ediyorum ve kısmetimde varsa o beni beklemiş oluyor.

Yüksek Giriş dışında yer aldığınız yeni işler var mı? Özcan Deniz'in ‘Su ve Ateş' filminde bir karakteri canlandırıyorum. Hikâyesi farklı ve içinde olmaktan mutluluk duyduğum çok özel bir proje. Bunun dışında tanıtımını keyifle üstlendiğim Bioxin Femina şampuan ve saç bakım ürünleri için çekilen iki reklâm filmimiz önümüzdeki günlerde yayında olacak. Binicilik devam ediyor mu?
Yoğun iş temposundan kalan zamanlarda oğlumla vakit geçirdiğimiz için vizyondaki hiç bir çizgi filmi kaçırmıyoruz, binicilik nadiren olsa da daha fazlasına vakit ayırmak istiyorum artık.

Ramazan bayramı yaklaşıyor sevenlerinize neler söylemek istersiniz? Sadece sevenlerimize değil herkese iyi bayramlar diliyorum. Gönüllerinden geçen ne varsa, hayatlarına geçsin dilerim. Bir de pazar akşamı (27 Temmuz 2013) günü 22.45'te atv'de Yüksek Giriş diye bir dizi başlıyormuş, çok komikmiş, çok tatlıymış, tavsiye ediyorum.

Kaynak: IHA